DİJİTAL DİLDEKİ DEĞİŞİM VE YENİ TERİMLER

DİJİTAL DİLDEKİ DEĞİŞİM VE YENİ TERİMLER
01 Şubat 2024

 

Teknolojinin hızla gelişmesiyle, sosyal medyanın hayatımızdaki yeri tartışılmaz bir boyuta ulaştı. Hemen hemen herkesin en az bir sosyal mecrada hesabının olduğunu söylemek sanırım yanlış olmaz. Günlük birçok işi internet üzerinden yürütebilir hale gelmemiz, sosyal medyanın hayatımızın merkezine oturduğuna dair en önemli göstergedir. Hal böyleyken markalar da hedef kitlelerine ulaşmak ve doğru bir iletişim süreci yürütmek için, stratejilerini dijital üzerinden yürütmeye başladı. İnteraktif platformların ve internet dünyasındaki trafiğin artışı, yepyeni bir dilin doğmasına sebep oldu. Bu nedenle sadece dijitalde var olmanın değil, dijitalleşen dile adapte olmanın önemi tartışılır oldu.

Dijitalleşen dille birlikte, hayatımıza birçok farklı terim girdi. Bunları ilk başta yadırgasak da günümüzde hepsinin hayatımızın bir parçası olduğu aşikar. Hadi gelin, bu terimlere birlikte göz atalım.

Hashtag: Sosyal medyada sıkça karşımıza çıkan hashtag, hem kişilerin hem de markaların sıkça kullandığı bir terimdir. İçerikleri kategorilendirme ve benzerlerinden ayırma noktasında doğru hashtag (etiket) kullanımı çok önemlidir. Ayrıca kullanılan hashtag’lerin özgün olması, içeriğin görünürlüğünü hatrı sayılır ölçüde etkilemektedir.

Viral: İnternet üzerinde hızla yayılan içerikleri tanımlayan "viral" terimi, markaların içerik stratejilerini belirlerken dikkate almaları gereken bir faktör olarak karşımıza çıkmaktadır. Viral içeriklerin takibi ve markaya uyarlanabilir olması, markaların dijitaldeki başarılarına ciddi oranda katkı sağlamaktadır.

Meme: Espri veya göndermelerle süslenmiş, genellikle hızla yayılan içeriklere "meme" denir. Markaların popüler olan içerikleri takip etmesi ve mizahı kullanarak takipçileriyle etkileşim kurması, hedef kitleleriyle arasındaki samimiyeti ve bağı kuvvetlendirecektir.

Story: Sosyal medyada herkesin aşina olduğu “Story” kavramı, esasen bir gönderi türüdür ve içeriklerin daha fazla takipçi tarafından görülmesini sağlar. Story sayesinde, markalar önemli gelişmeleri (promosyon duyurusu, indirim duyurusu, kriz açıklaması vb.) 24 saatte kaybolan ancak sonrasında profile sabitlenebilen bu gönderiler üzerinden kolayca hedef kitlelerine duyurabilir hale gelmişlerdir.

Like ve share: Markalar, stratejilerini belirlerken “Like” ve “Share” kavramlarından faydalanmaktadırlar. Bu sayede kullanıcılarının etkileşimini ölçebilir, kendilerine doğru bir yol haritası çizebilirler. Günümüzde bu verilerin analizi ve doğru yorumlanması, müşteri davranışlarını anlayabilme noktasında kritik bir yer tutmaktadır.

Influencer Marketing: Influencer marketing, markaların tanıtımını yapmak için sosyal medya üzerinde etkili kişilerle iş birliği yapma stratejisini ifade eder. Bu sayede markaların geniş kitlelere ulaşması daha kolay hale gelmiştir. Markanın personasına ve hedef kitlesine uygun isimleri belirlemek, onları doğru bir iletişim diliyle kampanyaya dahil etmek de sürecin mühim bir parçasıdır.

Emoji: Duyguların dijitalde ifade edilmesi karşımıza “Emoji” kavramı olarak çıkmaktadır. Markaların emojilerin oluşturduğu renkli dünyaya uyum sağlaması, hedef kitleleriyle duygusal bağ kurmalarını sağlamaktadır. Doğru yerde doğru emojilerin kullanımı, marka içeriklerini daha dostane ve etkileşime teşvik eden bir hale getirir.

Sonuca bakacak olursak, ortaya çıkan terimlerin hayatımıza bu denli entegre olması markaların iletişim şekillerini değiştirmiştir. Dijital dilin hızla değişen yapısından dolayı, markalar kendilerini güncel tutmak zorundadırlar. Yoksa çağın gerisinde kalacak ve hedef kitleleriyle arasındaki iletişim sekteye uğrayacaktır. Eğer siz de dijital dünyanın her geçen gün değişen ve gelişen dinamiklerine uyum sağlayarak markanız için en ideal stratejiyle ilerlemek istiyorsanız, yolunuza Ahtapot Sosyal Medya ile devam edebilirsiniz.

YAZAN: Damla Bilgin

Paylaş