Siz de uyanır uyanmaz telefonuna bakanlardan mısınız?
Korkmayın, yalnız değilsiniz. Günümüzde çoğu insan artık telefon bağımlısı ve haber almadan yaşayamıyor. Bu bağımlılık hayatımıza yeni girmiş gibi görünse de haber alma isteği tarih boyunca insanların gündeminden hiç düşmedi.
Medyanın gelişimine yön veren Nouvelle a la Main, ticaret merkezi olan Venedik’te 13. yüzyılda ortaya çıktı. Ticareti yönlendiren haber yaprakları bir dönemin başlangıcı oldu. 1400’lü yıllarda Fransa’da yayımlanan Le Journal d’un Bourgeois de Paris ise yer verdiği skandal haberlerle tarihteki ilk magazin gazetesi olarak adlandırılabilir.
Teknolojinin gelişmesi ise haberlerin bize önce ses, sonra görüntü olarak ulaşmasını sağladı. Her evde bulunan, hatta insanların yanlarında taşıdığı radyolar yerini televizyonlara bıraktı. Günden güne bu istila ise evin her odasına yayıldı. Aylar ya da günler sonra öğrenilen haberler artık anlık olarak karşımızdaydı. Hatta bir savaş televizyonlardan canlı olarak bile yayınlanmıştı. Ama bu hız ne bize yetti, ne de teknoloji şirketlerine…
Daha Hızlı, Daha Etkili
Biz “Çevirmeli Ağ” gürültüsünden kurtulup kablosuz ve hızlı bağlantılara geçerken, arkadaş bulmak için kurulan bir site, karakter cimrisi bir mikroblog veya online bir fotoğraf albümü yavaş yavaş hayatımıza girmeye başladı. Artık yan komşu Mualla Teyze’nin akşam ne yaptığını da biliyorduk, İngiltere’de bir kızın o gün başından geçenleri de.
Bu hız ve bilgi deposu o kadar sevildi ki yalnızca gündemin takip edildiği değil, gündemi oluşturan bir yer oldu. Yeni medya o kadar etkiliydi ki bu sayede 15 yaşında Kanadalı bir çocuk da, kutuları çok seven Japon bir kedi de şöhret basamaklarını hızla tırmanabiliyordu. Doğru planlanmış sosyal medya yönetimi bir insanı kahraman yapıyor veya Amerika başkanını seçmede etkili oluyordu. Küçük bir markayı dünyaya açıyor veya büyük bir şirketi yalnızca 140 karakterle aylarca sürecek bir boykotla başbaşa bırakabiliyordu.
Dijital dünya, hızla değişen, yeni formlar kazanan ve profesyonel bir şekilde takip edilmesi gereken bir alan. Bu yüzden markanızı ve itibarızını korumak için çok dikkatli olmalı, hatta uzmanlarla birlikte çalışmalısınız. Yoksa kendinizi içinden çıkılamaz bir krizin içerisinde bulabilir ve kontrol altına almaya çalışırken daha kötü bir duruma dönüştürebilirsiniz.
Her ne kadar sosyal medya mecraları birer site gibi görünse de aslında yaşayan ve kendi içerisinde dinamikleri olan bir alan. Bu alanda var olmak, yaşamak ve markanızı yaşatmak için o doğru hamleyi tam zamanında yapmanız gerekiyor. Çünkü artık yalnızca tek tıklık ömrünüz var ve kullanıcılar bu konuda hiç de sabırlı değil.
Her ne kadar hala günümüzde yeni medyaya sırtını dönen insanlar var olsa da onun gücü artık görmezden gelinemeyecak kadar büyüdü. Büyümeye de devam ediyor. Ne kadar direnirseniz direnin belki bir süre sosyal medyadan uzaklaşabilirsiniz; ama sonsuz kadar kaçamazsınız.
Yazan: Tuba Kiraz